Bağımlılık oranıBağımlı nüfus, bir toplumda ekonomik olarak üretken olmayan nüfustur. Kendileri çalışmayıp, toplumdaki çalışanların ürettiklerini tüketen nüfus kitlesine bağımlı nüfus, bunların toplam nüfusa oranına ise bağımlılık oranı veya bağımlı nüfus oranı denir. Üretken olmayan 0-14 yaş grubu ile 65+ (65 ve üzeri) nüfus bağımlı nüfusu oluşturur. Ölüm ve doğum hızındaki değişmeler bağımlı nüfus gruplarının oranını belirler. Dünyada ve Türkiye'de ölüm ve doğum hızlarındaki azalmalar 0-14 yaş grubunun azalmasına, 65+ nüfusun artmasına neden olmaktadır.[1] Bağımlı nüfus oranı üretken nüfus üzerindeki ekonomik yükü tanımlamakta kullanılır. Düşük bir bağımlılık oranı, bağımlı nüfusu destekleyebilecek yeterli sayıda çalışanın olduğu anlamına gelir. TürleriYaşlı bağımlılık oranıBağımlı nüfus grubundan 65+ yaş kitlesinin tüm nüfus içindeki payına yaşlı nüfus oranı, 15-64 yaş aralığındaki yetişkin nüfustaki her 100 kişi için 65+ nüfus grubundaki insan sayısı yaşlı bağımlılık oranı olarak isimlendirilir.[1] Genç (çocuk) bağımlılık oranıÇalışma çağı nüfusunu oluşturan 15-64 yaş kitlesinden, her 100 kişiye karşılık gelen toplumdaki 0-14 yaş aralığını ifade eder. Genel bağımlılık oranıÇalışma çağı nüfusunu oluşturan 15-64 yaş kitlesinden her 100 kişi başına düşen yaşlı ve çocuk nüfusunu ifade eder. Çocuk bağımlı nüfus ve yaşlı bağımlı nüfusun toplamına eşittir. 0-14 çocuk ve 65 yaş ve üstü nüfusun, faal nüfusa (15-64 yaş) yüzdelik oranını ifade eder. Formüller[2]Kaynakça
|